6.Ulusal & 2.Uluslararası Sürü Sağlığı ve Yönetimi E-Kongresi

17-19 Mayıs 2021

6.ULUSAL&2.ULUSLARARASI SÜRÜ SAĞLIĞI VE YÖNETİMİ E-KONGRESİ
17-19 MAYIS 2021 TARİHLERİNDE YAPILDI

22-25 Ekim 2020’de Antalya’da yapılması planlanan 6.Ulusal& 2.Uluslararası Sürü Sağlığı ve Yönetimi Kongresi Covid pandemisi dolayısıyla yapılamadığından 17-19 Mayıs 2021 tarihinde  e-kongre olarak gerçekleştirildi. Kongreye toplam 600 kişi katıldı ve bunlardan 60 kadarı 18 farklı ülkedendi. Veteriner hekimlik alanında bu büyüklükte katılımlı olan ilk e-kongre yapılmıştır.

Kongre saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Çiftlik Hayvanları Hekimliği Derneği ve Kongre Başkanı Prof.Dr. Hasan BATMAZ’ın açılış konuşması ile başladı. Prof.Dr. Hasan BATMAZ kongre hakkında bilgi vermesinin yanında aşağıda belirtilen konulara değinmiştir:

“SARS, MERS, Kuş gribi ve domuz gribinden sonra Covid-19 salgını göstermiştir ki gelecekte bu tür salgınlar olacak ve zoonoz kaynaklı salgınlar dünyayı etkileyecektir. Tarihe baktığımızda da hekimliğin ortaya çıkış nedeni enfeksiyon ve salgın hastalıklardır. Nitekim Veteriner Hekimlikte okullaşmanın başlaması Avrupa’daki sığır vebası salgını dolayısıyla 200 milyondan fazla sığırın ölmesi sonucu 1762 yılında Lyon’da olmuştur. Gelecekte de Veteriner hekimlerin zoonoz hastalıkların önlenmesinde sorumluluğu ve rolü daha da artacaktır. İnsanların doğal yaşam alanlarına saldırısı ve bu alanlardaki canlıların yaşamlarına müdahale edilmemesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Dünyada tedavi hekimliğinden çok koruyucu hekimliğin ve halk sağlığının ön planda tutulmasıyla biz veteriner hekimlere önemli görev düşmektedir. Veteriner hekimler dünyada olduğu gibi Türkiye’de virusun izolasyonu ve aşı çalışmalarında en önde yer almışlardır. Ülkemizde aşı çalışmalarında görev alan ve çalışmaları ile önde olan Prof.Dr. Aykut ÖZDARENDELİ, Prof.Dr. Osman ERGANİŞ, Prof.Dr. Aykut ÖZKUL, Prof.Dr. Mustafa HASÖKSÜZ ve  Prof. Dr. Kadir YEŞİLBAĞ ve adını sayamadığımız meslektaşlarımızı kutlar, başarılarının devamını dilerim. Covid salgını sırasında doktorlar ve diğer sağlık çalışanları büyük bir özveriyle görevlerini yapmakta ve bu sırada canlarını vermişler ve vermeye devam etmektedirler. Diğer bir hekimlik alanı olan veteriner hekimler de bu zorlu süreçte hayvan sağlığı alanında görev yaparak hem insanlar için üretime ve hem de hayvanların sağlığını koruyarak zoonoz hastalıkları önlenmesinde sorumluluk alarak çok önemli görev yapmaktadırlar. Bu hizmetlerini yerine getirirken yalnız Türkiye’de 18 veteriner hekim hayatını kaybetmiştir. Ancak veteriner hekimler aşılama konusunda sağlık çalışanları ile birlikte değerlendirilmemiş, öncelikli gruplarda ancak son dönemde aşılama programına alınmıştır. İnsan sağlığının ve hayvan sağlığının korunmasında TEK TIP, TEK SAĞLIK konseptine mutlaka mutlaka önem verilmelidir. Diğer yandan, klinisyen hekimlerin ve çiftliklerde görev yapan hekimlerin sıkıntı yaşadığı ilaç takip sistemi daha uygulanabilir duruma getirilmeli ve halk sağlığı açısından da gerçek amacına ulaşmalıdır.

Bütün dünyada sığırcılık hayvancılık sektörünün en önemli alanıdır. Bu alanda her geçen gün yenilikler ve gelişmeler olmakta ve tedavi hekimliğinden çok koruyucu hekimlik daha öne çıkmaktadır. Entansif işletmeler önem kazanmış, ancak küçük aile işletmeleri özellikle ülkemizde önemini korumaktadır. Ülkemizde hayvansal üretiminin artması ve istihdam için küçük aile işletmelerin gelişmesi artırılmalıdır. Diğer yandan hayvancılığın sürdürülebilir ve karlı olmasıyla istihdama da büyük katkı sağlayacaktır. Diğer yandan özellikle et üretimi için ülkemizin bilhassa yağışlı bölgelerinde ve hatta diğer bölgelerde de dönüşümlü modellerle meradan yararlanma artırılmalıdır. Bütün sığır varlığımızı önlerine yem verilerek beslemek her zaman ve her şartta ekonomik  olmayacaktır. Ülkemizde son dönemde hayvancılık karlı bir şekilde gitmemekte, yetiştiricilik terk edilmektedir. Üreticiden çıkan et ve süt fiyatları üreticiyi tatmin etmemekte, bilhassa yem fiyatları olmak üzere girdiler artan döviz kurlarıyla beraber çok yükselmiştir. Parakende et ve süt fiyatları tüketiciye pahalı gelmektedir. Üretici ve tüketici arasında fiyat aralığı daha da açılmıştır. Pandemi süresince de görülmüştür ki, sağlık kurumları dışında mutlaka üretimi ve hizmeti devam eden başlıca alan tarım-hayvancılık ve gıda sektörü olmuştur. Dolayısıyla gıda en stratejik madde olduğundan hayvansal üretim de vazgeçilmez alan olup, önemi vazgeçilmezdir.

Dolayısıyla Türkiye’de özellikle kırmızı et ihtiyacının karşılanması için üretimin artırılması gerekir. Bu amaçla besi ırkı sığırcığın geliştirilmesi, büyük çiftlikler yanında 20-100 başlık küçük aile işletmeciliğinin teşvik edilmesi gerekir. Yine koyun ve keçi üretimi son derece önemlidir. Aksi halde üretim yetersizliğimiz devam edecektir. Köyden kente göçün önlenmesi amacıyla özellikle büyük köylerin, belde ve ilçelerin daha yaşanabilir duruma getirilmesi gerekir. Şu anda hayvancılığın gelişmesi yalnız Tarım ve Orman Bakanlığının teknik düzeltme ve destek durumlarını aşmış, devlet politikası olarak ekonomi ve sosyal yapının bütünüyle ele alınmasını gerektiren boyuttadır.

         Biz veteriner hekimlere ise geleceğe yönelik birçok başka görev ve sorumluluklar düşmektedir. Örneğin hayvan besleme uzmanlarının küresel ısınma ve kuraklığa karşı gelecekte daha az suya gereksinimi olan yem bitkileri ile besleme üzerinde durmaları gerekebilir. Hatta tarla bitkileri uzmanlarının kuraklığa dayanıklı yem bitkileri geliştirmeleri kaçınılmaz olabilir. 

         Günümüzde dünya nüfusunun çok büyük bölümü yetersiz hayvansal protein ile beslenirken; dünyada her yıl vejeteryanlık ve veganlık artış göstermektedir.  Diğer yandan daha ileride laboratuar ortamında geliştirilen ve üretilen hayvansal proteinler hayvancılık sektörüne alternatif olabilir. Ancak doğal üretim ve organik-ekolojik üretim her zaman önemini koruyacağından veteriner hekimler bu alanlarda kendilerini geliştirmeli ve yenilikleri takip etmelidirler.”

Kongrenin açılışında daha sonra Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali EROĞLU konuştu. Merkez Konsey Başkanı Ali EROĞLU konuşmasında bu kongrenin mesleğimiz için önemli bir toplantı olduğunu belirtip, özet olarak şu konulara değinmiştir:
Veteriner hekimlik önceki yüzyıllarda hayvan hekimleri olarak bilinirken, 21.yüzyılda veteriner hekimler hayvan hastalıkları, hayvan refahı, hayvan besleme, hayvan ıslahı, hayvansal üretim, çevre sağlığı, veteriner halk sağlığı, gıda güvenliği, biyogüvenlik ve biyoteknoloji alanlarında görev alan meslek mensuplarıdır. Covid-19 ve diğer zoonoz hastalıklar göstermiştir ki, Veteriner Hekimsiz toplum sağlığının olmayacağı anlaşılmıştır.

Tarım için hayvancılık değil, hayvancılık için tarım yapılmalıdır. Ülkemizde de bu durum olmalıdır. Hayvancılık gelişmeli, bununla birlikte veteriner hekimlik te ilerlemelidir. Dolayısıyla sloganımız ileri hayvancılık için ileri veteriner hekimliktir. 1984 yılında kapatılan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü tarihi hata, bir kırılma noktası olmuştur. Veteriner otoritesinin Türkiye’ye yeniden kazandırılması gerekir.

Çiftlik hayvanları hekimliği mesleğimizin önemli hizmet alanıdır. Hayvancılığın sosyal ve iktisadi hayatını etkileyen alanıdır. Türk Veteriner Hekimler Birliği olarak ATS, ITS, e-reçete ve destekler konularında çalışmalarımız devam etmekte ve bunları da belli bir noktaya taşımış bulunuyoruz.

Ülkemizde önemli sorunlarımızdan biri sürdürülebilirliğin başarılamamış olmasıdır. Modern bir işletmenin kurulması ve hayvanların getirilmesi yeterli olmuyor. Yıllardır hayvan ithalatı yapılmakta, ancak ithalat bir amaca yönelik olmadığından, ithalat sürdürülebilir olmuş ve bağımlılık haline gelmiştir.

Covid-19 bir kez daha göstermiştir ki, dünyada iki konuda yarış devam ediyor. Bunlardan birisi artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması, diğeri de kaliteli ürün ortaya koyabilmektedir. Yirmibirinci yüzyılda hayvancılık bütün ülkeler için ekonomik kazanç kapısı ve öncelikli konu haline gelmiştir. Bu nedenle hayvansal üretim artırılmalı ve Türkiye’de tarım içinde hayvancılığın payı %50’ye çıkarılmalıdır.
Hayvancılık konusunda istenilen noktaya gelinememiş, bunda en büyük hata sistem sorunundan kaynaklanmaktadır. Konu devlet politikası olarak görülmemektedir.  Hayvan hastalıkları ve ıslahı konularında oldukça mesafe kat edilmesine rağmen, ilerleme yavaş olmaktadır. Bilgi eksikliği olmamasına rağmen, bunların uygulamaya geçilmesinde yetersizlik bulunmaktadır. Ülkemizdeki potansiyelin ve kaynakların yeterince değerlendirilmesi gerekiyor.

Sürü yönetimi koruyucu veteriner hekimliktir. Koruma tedaviden daha önceliklidir ve daha ekonomiktir. Covid süresinde de koruyucu hekimlik bir kez daha öne çıkmıştır. Tek sağlık uygulamaları önem kazanmıştır, ancak tek sağlık uygulamaları yalnız sözde kalmamalı, bunun için mevzuatın yürürlüğe girmesi gerekir.

Ülkemizde yaklaşık 1 milyon 400 bin süt işletmesi bulunmaktadır. Bunların yaklaşık 730.000’inde 5 başın altında hayvan bulunmaktadır. 300.000 kadarı 6-10 baş hayvan bulundururken, 100 başın üzerindeki işletme sayısı 5000 civarındadır.  Görüldüğü gibi ülkemiz hayvancılığında küçük aile işletmeleri hakim olduğundan hayvancılık desteklemelerinde bu durum göz önünde bulundurulmalıdır. Dünyada tarım ve hayvancılığın desteklenmediği ülke yoktur. Türkiye’de hayvancılığa destek 2020 yılında 6.8 milyon iken, 2021 yılında bu miktar 6.3 milyona düşmüştür.”

Türkiye Sağlık Bakanlığı Covid-19 Bilim Kurulu Üyesi Prof.Dr. Mustafa HASÖKSÜZ bugün “Corona Virusların, Dünü, Bugünü ve Yarını” isimli konferans sundu.

Kongrede toplam 15 adet çağrılı tebliğin  ABD’den 3,  Almanya, İspanya ve Slovakya’dan 1’er olmak üzere toplam 6’sı yurtdışı konuşmacılar tarafından sunuldu. Çağrılı tebliğlerin dışında 23 adet sözlü tebliğ sunuldu ve bunlardan 3’ünü Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve İran’dan yapılan sunular oluşturdu. Ayrıca 4 adet özel sektör sunusu gerçekleştirildi. Beş adet bildiri de poster olarak sunuldu. 

Kongrede serbest bildiri sunan genç akademisyenler arasında jürinin değerlendirmesi sonucu Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden Eyüp Eren GÜLTEPE birinci, Uludağ Üniversitesi’nden Emin ÜRKMEZ ikinci, Viyana Üniversitesi’nden Katharina LICHTMANNSPERGER ve Selçuk Üniversitesi’nden Zekeriya Safa İNANÇ üçüncü olarak seçildiler.

Kongrede açılışından kapanışın sonuna kadar Türkçe-İngilizce simültene çeviri yapıldı. Kongrenin oturumları ve organizasyonu aksaklık olmadan başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Kongre oturumları toplam katılımcı sayısının yaklaşık %35-50’si düzeyinde izlenerek yüz yüze kongrelerdeki bilimsel düzeydedir. Yine stantlara yoğun ilgi gösterildi.

Kongrenin veteriner hekimlik alanında ilk ve tek kongre olması dileği ile…